Türkiye’de İş Kazaları: Ekonomiyi Sarsan Gerçekler ve Çözüm Önerileri
Türkiye’de her yıl on milyarlarca dolarlık ekonomik kayba yol açan iş kazaları, trafik kazalarının ardından en büyük tehdit olmaya devam ediyor. Aydın merkezli Polat OSGB’den İş Güvenliği Uzmanı Emin Tükel, iş sağlığı ve güvenliği alanında alınan tedbirlerin bir maliyet kalemi değil, geleceğe yapılan önemli bir yatırım olduğunu vurguladı. Tükel, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na tam uyumun, hem çalışanların can güvenliği hem de ülke ekonomisi için hayati önem taşıdığını belirtti.
6331 Sayılı Kanun ve İş Güvenliğinin Önemi
2013 yılında yürürlüğe giren ve 2025 itibarıyla tüm iş yerlerini kapsayan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Yaklaşık 13 yıllık uygulama sürecinde, iş güvenliğinin sadece bir yasal zorunluluk olmanın ötesinde, olası kazaları önleyerek hem insan hayatını kurtaran hem de ciddi ekonomik kayıpları engelleyen bir yatırım olduğu net bir şekilde ortaya kondu. İstatistikler, geçmişte yaşanan iş kazalarının büyük çoğunluğunun ihmal ve yetersiz önlemlerden kaynaklandığını gösteriyor.
Ekonomik Boyut: Önlem Almamak Daha Pahalı
İş kazalarının ülke ekonomisine yıllık maliyetinin 10 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Uzmanlar, bu rakamın yaklaşık yüzde 25’inin önleyici tedbirlere harcanması durumunda, hem can kayıplarının ve acıların önüne geçilebileceği hem de ülke ekonomisine 7.5 milyar dolarlık bir katkı sağlanabileceği görüşünde. Bu durum, iş güvenliği önlemlerinin bir harcama değil, potansiyel kayıpları minimize eden akılcı bir yatırım olduğunu kanıtlar nitelikte.
Farkındalık Eksikliği: En Büyük Engel
Polat OSGB Sorumlu Müdürü Emin Tükel, iş güvenliği alanında karşılaştıkları en büyük sorunun ‘farkındalık eksikliği’ olduğunu dile getirdi. İşverenlerin İSG hizmetlerini bir maliyet unsuru olarak görme eğiliminde olduğunu belirten Tükel, alınmayan her önlemin, ileride çok daha büyük ve telafisi mümkün olmayan maliyetlere yol açtığını vurguladı. Tehlike sınıfı ne olursa olsun, tüm iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda olduğunun altını çizdi.
Basit Önlemlerle Önüne Geçilebilecek Kazalar
Tükel, pek çok ağır yaralanma ve ölümle sonuçlanan iş kazasının, aslında basit önlemlerle engellenebileceğine dikkat çekti. Elektrik panolarının düzenli kontrolü, makine koruyucularının kullanımı, yüksekte çalışma ekipmanlarının standartlara uygunluğu, kimyasal etiketlerinin güncelliği ve çalışanlara düzenli olarak verilen eğitimler, bu tür kazaların önlenmesinde kritik rol oynuyor. Ancak ülkemizde yaygın olan ‘bana bir şey olmaz’ anlayışı ve alışkanlık kaynaklı risk alma davranışları, maalesef kazaların başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Kişisel koruyucu ekipmanların (KKE) kullanımı konusundaki isteksizlik, bir cesaret göstergesi değil, ciddi bir risk. Çalışanların KKE takmaması, istatistiksel olarak bir kumar oynamakla eşdeğerdir ve bu kumarın kaybedeni genellikle çalışanların kendisi oluyor. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına sadece formalite icabı değil, bilinçli bir şekilde uyulması büyük önem taşıyor.
