AYESOB Başkanı Künkcü’den TÜRMOB’a Sert Tepki: ‘Esnaf Odaları İtibarsızlaştırılamaz!’
Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Muhammet Ali Künkcü, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından yapılan ve 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ni gerekçe gösteren açıklamalara sert yanıt verdi. Künkcü, bu açıklamaların esnaf odalarını hedef alan bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu belirterek, TÜRMOB’u sağduyuya davet etti.
TÜRMOB’un Açıklamaları ‘Haddini Aşmış’ Bir Boyutta
AYESOB Başkanı Künkcü, TÜRMOB’un esnaf ve sanatkar odalarını yetersiz, denetimsiz ve teknik bilgiden yoksun yapılar olarak göstermeye çalıştığını vurgulayarak, bu yaklaşımı kesin bir dille reddettiklerini ifade etti. Künkcü, “Bu açıklamalar haddini aşmış, meslek sınırlarını zorlayan ve kamuoyunu yanıltan bir boyuta ulaşmıştır.” dedi.
Aydın’da 52 bin esnafı temsil eden 82 odanın çatı kuruluşu olan AYESOB, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin getirdiği geçici maddeyle ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Başkan Künkcü, TÜRMOB’un esnaf odalarına yönelik söylemlerini eleştirdi.
Esnaf Odaları 26 Yıldır Muhasebe Kayıtlarını Tutuyor
Künkcü, esnaf ve sanatkar odalarının keyfi yapılar olmadığını, 5362 sayılı Kanun ile kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu hatırlattı. Yüz binlerce esnafın kayıt altına alınmasında, belge düzeninin oluşturulmasında ve kamu ile esnaf arasında köprü kurulmasında hayati görevler üstlendiklerini belirtti. Künkcü, “1999 yılından bu yana, basit usulle vergilendirmeyle ilgili muhasebe kayıtları, esnaf odaları bünyesinde titizlikle tutulmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de esnafımıza hizmet vermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Tebliğ, Esnafın Yükünü Hafifletmeyi Amaçlıyor
TÜRMOB’un, 586 sayılı tebliğin mali müşavirleri devre dışı bırakacağı yönündeki endişelerinin yersiz olduğunu savunan Künkcü, tebliğin amacının esnafın gerçek usule geçişini kolaylaştırmak, kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendirmek ve küçük esnafın üzerindeki mali yükü hafifletmek olduğunu söyledi. Künkcü, “Gerçek usule geçişle birlikte dijitalleşmenin getireceği uyum sorunları göz ardı edilemez.” uyarısında bulundu.
‘Bu Dili Kullananlar Kendilerini Sorgulamalı’
Denetim yetkisinin her zaman Vergi İdaresi Başkanlığı’nda olduğunu hatırlatan Künkcü, esnaf odalarının denetçi değil, rehber ve kolaylaştırıcı konumunda olduğunu belirtti. TÜRMOB’un iddialarının mevzuat bilgisizliği veya kasıtlı bir çarpıtma olduğunu savunan Künkcü, “Esnaf odalarını ‘oy kaygısıyla hareket eden yapılar’ olarak nitelendirmek, iftira niteliğinde, ağır ve kabul edilemez bir suçlamadır. Bu dili kullananlar, önce kendi söylemlerinin ciddiyetini sorgulamalıdır.” dedi.
Kamu Yararı Adı Altında Maliyet Artışı Kabul Edilemez
Künkcü, tartışmaların özünde kamu yararı değil, yetki alanı ve ekonomik çıkar endişesi bulunduğunu iddia etti. Küçük esnafın sırtına bindirilen maliyetlerin, kamu yararı adı altında meşrulaştırılamayacağını vurgulayan Künkcü, muhasebecilerin defter tasdiki adı altında aldığı yüksek ücretlerin sorgulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, kişinin avukatsız kendini savunma hakkı anayasal bir hakken, TÜRMOB’un fiilen zorunlu aracı haline getirilmesinin hukuk devleti ilkesiyle çeliştiğini savundu.
‘Esnaf Sabırlıdır Ama Haksızlığa Boyun Eğmez’
Başkan Künkcü, esnafın sabırlı ancak haksızlığa boyun eğmeyeceğini belirterek, küçük esnaf krizlerle boğuşurken TÜRMOB’un nerede olduğunu sordu. Geçmişteki sessizlikle bugün yapılan yüksek perdeli açıklamaların çeliştiğini ifade eden Künkcü, esnafın sabrının zayıflık, esnaf odalarının sağduyusunun ise teslimiyet olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
Künkcü, esnafın kayıt dışına itilmesine, küçük işletmelerin ağır maliyetler altında ezilmesine ve odaların haksız yere itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi. Bu düzenlemenin esnafın lehine olduğunu belirten Künkcü, tehditkar ve küçümseyici dil yerine iş birliği ve ortak aklı tercih etme çağrısında bulundu. Tüm tarafları sağduyuya, uzlaşıya ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etti.
