Bilal Erdoğan Kütahya’da Sivil Toplumun Rolünü Vurguladı
Kütahya‘da düzenlenen “Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü” paneline katılan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan Kütahya‘daki konuşmasında, Türkiye’nin son 25 yılda kaydettiği ekonomik ve toplumsal gelişmelere dikkat çekti. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programı, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetliyi bir araya getirdi.
Ekonomik Büyüme ve Toplumsal Beklentiler
Panelde söz alan Bilal Erdoğan, Türkiye ekonomisindeki çarpıcı dönüşümü rakamlarla gözler önüne serdi. Erdoğan, ülkenin milli gelirinin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesindeyken, bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını belirtti. Kişi başına düşen milli gelirin de 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu denli büyük bir ekonomik sıçramanın toplumun beklentilerini de köklü bir şekilde değiştirdiğini vurguladı.
Bilal Erdoğan, ekonomik gelişmenin doğal bir sonucu olarak sivil toplumun da güçlendiğini söyledi. “Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil,” diyen Erdoğan, gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesinin, taleplerin artmasının ve gönüllülük faaliyetlerinin yaygınlaşmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Liderliğinde Ulaşılan Başarılar
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine özel bir vurgu yapan Bilal Erdoğan, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi kritik alanlarda büyük mesafeler katedildiğini belirtti. Geçmişte siyasetten beklentilerin daha çok ‘devlet baba’ anlayışıyla sınırlı kaldığını hatırlatan Erdoğan, “Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi,” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümdeki belirleyici rolüne dikkat çekerek, “Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır,” şeklinde konuştu. Bu sözleriyle, liderliğin ardında bırakacağı etkinin zamanla daha iyi anlaşılacağına işaret etti.
Sivil Toplumun Sahadaki Rolü ve Çözüm Üretme Gücü
Sivil toplum kuruluşlarının sahadaki rolünün daha da güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Bilal Erdoğan, özellikle sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda doğrudan faaliyet gösterenlerin çözüm üretme konusunda daha aktif olması gerektiğini belirtti. Erdoğan, “Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli,” diyerek uzmanlığın ve sahadaki tecrübenin önemine vurgu yaptı.
Kültür ve Kimlik Vurgusu: Gelişme ve Öz Değerler
Konuşmasının son bölümünde kültür ve kimlik konusuna değinen Bilal Erdoğan, Türkiye’nin gelişme yolunda kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını söyledi. “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz,” diyen Erdoğan, yerel değerlerin küresel başarı için bir engel değil, bir itici güç olabileceğini belirtti.
Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı bir ilişki kurulamayacağını ifade eden Erdoğan, “Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir,” sözleriyle, öz değerlere bağlılığın evrenselleşmenin temelini oluşturduğunu vurguladı. Panel, yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi.
